SEMİRAMİS ÖNER’İN İSTANBUL METROHAN’DAKİ SERGİSİ BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR
NAZLI GAZETESİ - İSTANBUL,
Uzun yıllardır, Hollanda’nın Utrecht şehrinde yaşayan ressam ve kültürel bellek mimarı Semiramis Öner, “Hatıra Kurucular” adlı kişisel sergisiyle, geçmişin gölgeleri arasından sızan umut ışıklarını bugünün renkleriyle buluşturuyor.
Geçmişin izinden, geleceğin hayaline, ‘Hatıra Kurucular’ Sergisi.
Hollanda’daki Fahri Konsolosumuz Titus Kramer’den anlamlı ziyaret ve destek: “Sanat, ortak hafızamızın en kalıcı dilidir”
(Haberin Holandacası en altta.
Nederlandse versie is onderaan)

İlhan KARAÇAY yazdı:
İstanbul’un kalbinde, tarih ile geleceğin el sıkıştığı bir mekânda; Galata’nın göbeğinde yükselen Metrohan, 2025 ilkbaharına eşsiz bir kültür olayıyla ev sahipliği yapıyor.
Uzun yıllardır, Hollanda’nın Utrecht şehrinde yaşayan ressam ve kültürel bellek mimarı Semiramis Öner, “Hatıra Kurucular” adlı kişisel sergisiyle, geçmişin gölgeleri arasından sızan umut ışıklarını bugünün renkleriyle buluşturuyor. Serginin açılışı, sanatseverleri olduğu kadar, diplomatik dünyayı da Metrohan’a taşıdı.
Türkiye’nin Amersfoort Fahri Başkonsolosu Titus Kramer, sergiyi bizzat ziyaret ederek yalnızca resimlere değil, bu resimlerin içinden yankılanan tarihe, kimliğe ve kültürel köprülere dikkat çekti.
GEÇMİŞİN PORTRELERİNDE KOLEKTİF BELLEK
Semiramis Öner’in “Hatıra Kurucular” sergisi, üç ana bölümde izleyiciyle buluşuyor. Serginin ilk bölümü olan “İstanbul Portreleri”, sanatçının 1995 yılından bu yana İstanbul sahaflarından topladığı 1890-1940 yıllarına ait stüdyo fotoğraflarından oluşan bir seçkiye dayanıyor. Kendi hazırladığı pigmentlerle Kuzey Rönesansın tekniklerini harmanlayan Öner, bu anonim yüzleri büyük boyutlu yağlı boya tuvallere dönüştürerek, adeta geçmişin içinden bugüne açılan pencereler yaratıyor. Her bir yüz, unutulmuş bir hayatın, bastırılmış bir duygunun taşıyıcısı olarak izleyiciye bakıyor. Semiramis Öner, “Resmettiğim kişiler artık sadece yüz değil, birer hafıza nesnesi” diyor.
EŞYALARIN SESSİZ ŞİİRİ: “HATIRA MASASI”
Serginin ikinci bölümü olan “Hatıra Masası”, yalnızca görsel değil, duygusal bir deneyim sunuyor. Sanatçının resmettiği fotoğraflarda gördüğü objeler, semaverler, saatler, mektuplar, gözlükler bir zamanların gündelik hayatını temsil eden sessiz tanıklar olarak uzun bir masada sergileniyor. Bu masa, bireysel anıların kolektif belleğe evrilmesini izleyiciye hem görsel hem duygusal olarak aktarıyor. Öner’in bu yaklaşımı, tıpkı Utrecht Belediyesi için dört yıl boyunca üzerinde çalıştığı Barış Tablosu gibi, tarihsel olayları sıradan insanların hayatları üzerinden anlatma çabasının devamı niteliğinde.
GELECEĞİN ÜTOPYASI: UMUDUN RENKLERİ
Serginin son bölümü, tam anlamıyla bir içsel sığınak: Türkiye’nin Ütopyası. Sanatçı bu bölümde, kaotik bir dünya tablosunun ortasında umutla yeşeren, sevgi ve dayanışmayla şekillenen bir gelecek tahayyül ediyor. Bu resimler, politik değil ama derinlemesine insani bir vizyonun parçası. Semiramis Öner, bu bölümle ilgili şöyle diyor: “Dünya karmaşadayken, sanatçı ütopyaya sığınır. O ütopyayı resmeder, çünkü başka türlü yaşamak mümkün değildir.”
TITUS KRAMER’İN ZİYARETİ:
DİPLOMASİ İLE SANATIN KESİŞİM NOKTASI
18 Nisan 2025 tarihinde Metrohan’da açılan “Hatıra Kurucular” sergisine anlamlı bir ziyaret gerçekleşti. Türkiye’nin Amersfoort Fahri Başkonsolosu Titus Kramer, sergiyi bizzat gezerek hem sanatçı Semiramis Öner’e hem de serginin sunduğu tarihsel derinliğe duyduğu hayranlığı dile getirdi. Bu ziyaret, yalnızca bir protokol gereği değil; aynı zamanda sanat ve diplomasi arasındaki güçlü bağların canlı bir göstergesiydi.
Titus Kramer, yalnızca bir fahri başkonsolos değil, aynı zamanda İstanbul’un kültürel yaşamına yakından bağlı, sanatın dönüştürücü gücüne inanan bir figür. Uzun yıllardır İstanbul’da yaşayan ve şehri ikinci bir vatan olarak gören Kramer, özellikle kültürel işbirliklerine verdiği destekle tanınıyor. Hem Hollanda-Türkiye ilişkilerinde hem de kültürel diplomasi alanında aktif bir rol üstlenen Kramer, geçmiş yıllarda Hollanda’dan gelen sanatçıların İstanbul’da sergilenmesine aracılık etmiş, aynı zamanda Türk sanatçıların Avrupa’da görünür olmasına katkı sağlamıştı.
Metrohan’daki ziyareti sırasında Titus Kramer, Semiramis Öner’in eserlerine yalnızca bir sanat izleyicisi gibi değil, adeta bir “hafıza diplomatı” gibi yaklaştı. Her portredeki bakışa uzun süre bakan Kramer, özellikle “Hatıra Masası” karşısında duraksayarak, eşyalara dokunmadan dikkatle inceledi. Ardından şunları söyledi: “Bu sergi, zamansız bir köprünün üzerinde yürüyor. Semiramis Hanım, yalnızca geçmişi anlatmıyor, bizi geleceğe de hazırlıyor. Türkiye ve Hollanda gibi tarih boyunca farklı kimliklerin buluştuğu ülkelerde, sanat bu çeşitliliği bir zenginlik olarak sunma fırsatıdır. Ve ben bu fırsatın, bu masada yankılandığını görüyorum.”
Kramer’in özel ilgi gösterdiği bir diğer nokta, Semiramis Öner’in daha önce Utrecht için yaptığı Utrecht Barışı temalı tablo oldu. Kramer, bu tablonun yalnızca Hollanda tarihinde değil, Avrupa tarihinin ortak belleğinde önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı:
“Semiramis Öner’in Utrecht Barışı’nı resmetmesi, bir Türk sanatçının Avrupa barış tarihine dokunması demekti. Bu çok sembolik bir hareketti. O tablo, bir köprüdür. Bugün de burada, Metrohan’daki bu sergiyle aynı köprü yeniden kuruluyor.”
Kramer’in ziyaretinde dikkat çeken bir başka yön de, genç sanatçılarla ve sergi küratörleriyle yaptığı uzun sohbetlerdi. Sanata yalnızca koleksiyoncu gözüyle değil, kültürel etkileşim alanı olarak bakan Kramer, genç kuşaklara da örnek bir kültür elçisi figürü çiziyor.
Titus Kramer’in ziyareti, “Hatıra Kurucular” sergisinin taşıdığı uluslararası etkiyi ve sanatın sınır tanımayan gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Onun İstanbul’daki kültür sanat ortamına yaptığı katkılar ve gösterdiği içten ilgi, diplomatların yalnızca elçi değil, bazen hafıza bekçileri ve kültürel köprü kurucuları da olabileceğini kanıtlıyor.
UTRECHT BELEDİYE BAŞKANININ TEBRİĞİ
Hollanda’nın Utrecht şehrinde ikamet eden sanatçının İstanbul’daki sergisine gidemediği için, büyük üzüntü duyduğunu belirten Utrecht Belediye Başkanı Sharon Dijksma, konuyla ilgili olarak kendisini ziyarete gelen Titus Kramer’e duygularını açıkladı.
Semiramis Öner’e, Kramer aracılığı ile tebriklerini sunan Belediye Başkanı Dijksma, bundan sonraki ilk sergiye mutlaka katılacağı hakkında söz verdi.
BARIŞIN TUVALDEKİ YÜZÜ:
SEMİRAMİS ÖNER’İN UTRECHT ANITSALLIĞI
Sanatçının uluslararası alanda tanınmasını sağlayan eserlerinden biri, hiç kuşkusuz 1713 Utrecht Barışı’nı konu alan anıtsal tablosudur. Bu tablo, Utrecht Antlaşması’nın 300’üncü yıl dönümüne özel olarak 2008 yılında düzenlenen yarışmada, bine yakın eser arasından seçilmişti.
24 Aristokratın barışı imzaladığı anı resmeden bu dev tablo, yalnızca bir sanat eseri değil; Avrupa tarihinin en önemli kırılma noktalarından birinin görsel ifadesi olarak da değer taşıyor.
Utrecht’teki törende ilk kez izleyiciyle buluşan bu eser, yalnızca estetik değil, kültürel diplomasi açısından da simgesel bir anlam taşıdı. Semiramis Öner’in dört yıl boyunca durmaksızın, hafta sonları dahi çalışarak tamamladığı bu eserde, barışın kırılganlığı ve kalıcılığı arasında sıkışmış insanlık tarihi adeta tuvale kazınmış durumda.
Bu etkileyici proje, 2008 yılında Utrecht Barış Anlaşması Vakfı, Utrecht Şehir Müzesi ve Oudaen Restorasyon Vakfı iş birliğiyle oluşturulan bir sanat konseyinin kararıyla hayat buldu. Konsey, tarihin en önemli barış antlaşmalarından birini imzalayan 24 aristokratın portrelerini tuvale taşıyacak sanatçıyı belirlemek üzere Fransa ve Hollanda’dan bine yakın ressamın eserlerini titizlikle değerlendirdi. Sonunda, bu tarihsel sorumluluk, Türk ressam Semiramis Öner Mühürdaroğlu’na emanet edildi.
Bu görevin kolay kazanılmadığını dile getiren Öner, dört yıl boyunca ara vermeksizin, hafta sonlarını dahi çalışmaya adadığı yaratım sürecini şöyle ifade etti: “Bu tablo, yalnızca boyadan ve fırçadan ibaret değil. İçinde dört mevsim, dört yıl, dört yüzyıllık bir hikâye taşıyor. Bugün burada, nihayet insanlarla buluştu. Tepkiler ise, beklediğimden çok daha dokunaklı.”
Eserin oluşum sürecinde, sanatçının en büyük destekçisi olan eşi Cumhur Öner de duyduğu gururu dile getirdi: “Bu tablo, sadece eşimin emeğini değil, aynı zamanda Avrupa’nın savaşlarla yoğrulmuş tarihinden doğan bir barış umudunu taşıyor. Eşim, bu umudu resmederek tarihin suskunluğuna bir ses, barışa ise bir yüz kazandırdı.”
Semiramis Öner’in Utrecht’teki Oudaen binasında sergilenen eseri, izleyicisini yalnızca tarihsel bir ana tanıklık ettirmiyor; aynı zamanda savaş ve barış arasında gidip gelen Avrupa’nın karmaşık geçmişine de görsel bir pencere aralıyor. Barışın imzalandığı o anı, renklerin, yüz ifadelerinin ve mekânsal derinliğin diliyle anlatıyor.
Bu tablo, tarih kitaplarının sessiz sayfalarında kaybolmuş bir anı değil; günümüzün karmaşasında hâlâ yankılanan bir barış çağrısıdır. Tıpkı Utrecht’in, zamanında Avrupa’nın diplomasi merkezi hâline gelmesi gibi, Semiramis Öner’in eseri de bugün, sanat yoluyla diyalogun ve hatırlamanın zarif bir vesilesine dönüşüyor.
ZAMANLAR ARASINDA YOLCULUK
Semiramis Öner’in “Hatıra Kurucular” sergisi, yalnızca sanatsal bir başarı değil, aynı zamanda insan belleğiyle bir yüzleşme ve uzlaşma deneyimi. Metrohan’da açılan bu sergi, İstanbul’un geçmişine duyulan özlemi ve geleceğine dair beslenen umudu aynı anda sunuyor. Sergi, 29 Haziran 2025’e kadar her gün (Pazartesi hariç) 10.00-18.00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.
Ziyaretinizi ertelemeyin. Çünkü bu sergide yalnızca tablolar değil, zamanın kendisi konuşuyor.
*******************
DE TENTOONSTELLİNG VAN SEMİRAMİS ÖNER İN METROHAN, İSTANBUL, TREKT VEEL BELANGSTELLİNG
Semiramis Öner is een schilder en architect van het cultureel geheugen die al vele jaren in Utrecht woont, brengt met haar solotentoonstelling “Herinneringsbouwers” de hoopvolle lichtstralen uit het verleden samen met de kleuren van vandaag.
Van de sporen van het verleden naar de droom van de toekomst:
De tentoonstelling ‘Herinneringsbouwers’
Een betekenisvol bezoek en steun van onze ereconsul in Nederland, Titus Kramer:“Kunst is de meest blijvende taal van ons gedeelde geheugen.”
Benzer Haberler
Bir Yazar Gitti, Bir Hikâye Kaldı: Leyla Karataş’a Veda
DİDİM 20. ŞİİR VE MÜZİK ŞÖLENİ 12-13-14-15 HAZİRAN TARİHLERİNDE YAPILACAK...
SEMİRAMİS ÖNER’İN İSTANBUL METROHAN’DAKİ SERGİSİ BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR
AYDIN'LI YAZAR OĞUZ BATIN'IN 'BENZERİ' ADLI ROMANI YAYINLANDI.
CEMAL SAFİ - GİT
FİNCAN
FEYZA EREN'DEN AKDENİZ'E LİRİK BİR GÜZELLEME!
HZ. İSA’NIN TÜRKİYE’DEKİ TACININ AMSTERDAM’A GETİRİLİŞİ VE MEHMET TÜTÜNCÜ’NÜN KİTABI HOLLANDA HRİSTİYAN ALEMİNİ MUTLU ETTİ.