Telefon
WhatsApp
Şiirden Anlayan Kadını Sevmek

Gönül DOĞAN - İSTANBUL,

"Şiirden Anlayan Kadını Sevmek" adlı metin, bir kadının derin duygusal dünyasını ve onunla kurulan özel bağın anlamını keşfetmeye davet ediyor.

 

Şiirden Anlayan Kadını Sevmek

Bazı kadınlar vardır ki, onları anlamak da sevmek de cesaret ister. Çünkü onlar dünyaya farklı bir pencereden bakar; sıradanın ötesinde düşünür, hisseder ve yaşarlar. Hayatın her detayında bir anlam arayan, gördüğü bir çiçekte kendini bulan, bir kuşun kanadında özgürlüğü hisseden kadınlardır bunlar. Onlar için yaşamak, sadece nefes almak değil; hissetmek, sorgulamak ve en önemlisi yazmaktır.

Şiirden anlayan bir kadını sevmek, onun ruhuna dokunabilmeyi gerektirir. Çünkü o, kelimelerle dans eder, duygularını dizelerle anlatır. Bazen karmaşık, bazen derin ama asla basit değildir. Onu anlamak için sıradan cümleler yetmez; satır aralarındaki sessizlikleri, gözlerindeki anlamı, sustuğundaki çığlığı da duymak gerekir.

Bu kadınlar, hayatın çemberinden geçmiş, en büyük acılardan güçlenerek çıkmışlardır. Sevgiyi de nefreti de nereye koyacağını iyi bilirler. Ne fazlasına izin verirler ne de eksikliğine. Onları sevmek kadar, terk etmek de zordur. Çünkü yüreklerinde bir kez yer edindiyseniz, adınız orada silinmez bir iz bırakmıştır.

Şiirden anlayan bir kadını anlamak, kelimelerin ötesinde bir sezgi gerektirir. Sadece bakan değil, gören bir göz; sadece duyan değil, hisseden bir yürek ister. Onu okuyamayan bir adam, ruhunun dinginliğini de içinde kopan fırtınaları da anlayamaz. Çünkü o, duygularını saklamaz ama herkesin görebileceği kadar da açık etmez.

Onun güzelliği, aklında ve ruhundadır. Ne zaman ışık olur kalbinizi aydınlatır, ne zaman bir şimşek gibi çakar zihninizde söyledikleri... Onun dünyasında, sevgi sıradan bir kelime değil; anlamı derin, yaşanması emek isteyen bir yolculuktur. Ve bu yolculuğa cesareti olmayan hiç kimse, o şiirden anlayan kadını gerçekten sevemez.

 


 

Hasretin Gölgesinde

Ey yârim, mehtâbın nurunda saklı sevda,
Geceler mühürlü, hicrân bende bir cûda.
Ağzından mey içmek düş olur da,
Gözlerim hâlâ hayâlinle rüyâda.

Zaman devr-i âlem ederken sessiz,
Ben hâlâ firâkınla ser-mest, perîşân.
Gam deryâsında bir sefine misâl,
Bahtım hicâb içinde, gönlüm bî-pâyân.

Sen ki bahârı bahşeden lâle,
Ben ise kışın unutulmuş sâd-pâresi.
Tenhâ gecelerde bir ah çekip,
Adını yazdım sinemde mürekkep-i hasretle.

Rûhumda hicrân, kalbimde firkat,
Efkârımda bir eski zaman şarkısı.
Gel ey yâr, vuslatın şifâ olsun,
Zira bu gönül, sensiz bir virâne.

 

Hasretin Gölgesinde

Ey sevgili, ay ışığında saklı sevda,
Geceler mühürlü, ayrılık bende bir yara.
Ağzından şarap içmek sadece bir hayal,
Gözlerim hâlâ hayalinle rüyalarda.

Zaman sessizce akıp giderken,
Ben hâlâ hasretinle sarhoş ve perişan.
Keder denizinde bir gemi misali,
Bahtım karanlık, gönlüm sonsuz bir hüzün.

 

Sen baharı getiren bir lale,
Ben ise kışın unutulmuş bir yaprağı.
Tenha gecelerde iç çekip,
Ad
ını yazdım kalbime, hasretin mürekkebiyle.

Ruhumda özlem, kalbimde ayrılık,
Düşlerimde eski bir zaman şarkısı.
Gel ey sevgili, kavuşmak şifa olsun,
Çünkü bu gönül, sensiz bir harabe.

 

ErsalYonetim333

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!